Thursday, September 13, 2007

nescim sobelemişsin beni ama ben gec gördüm...kusura bakma artıkk hiiçç içimden gelmiyor yazmank zaten okullar acıldıgından berı işten gelince direk oglumu alıp yatana kadar ilgileniyorum...ben neredeyse blogumda kayıtlı olan herkese bakıyorum:) bu nedenlede cook uzun zamanımı alıyor yoksa rahat edemem..
itiraflarım:

burdan tayinimin cıkmasını istiyorum..değişiklik şart
itiraf ediyorum bana yarımgün iş lazm tamgün olmuyor:)
itiraf ediyorum bazen bekar olup özgürce hareket etmeyi isterdim..eskiden cocuk sahıbı olmayı istemezdim ama bu duygudan bilerek mahrum kalmak aptalık olurmuşş...itiraf etmeliyimki bu bolgumu yakında kapatmak zorundayım..çünkü zamanım yok artık yazack sadece arkadaşlarıma bakmakla yetinicem....

itiraf ediyorum ünv.hiç ders çalışmazdım ve iyikide çalışmamısım dıyorum hıc kasmaya gerek yokmus bılmenı gerekenı derste ögren yeter..(benim tarzım bu hiiçç sıkılmaya gelemem)

itiraf ediyorum coookk dağınığım:( sevmesemde bu huyumu ole işte)

Monday, August 6, 2007

Arkadaşlar uzun zaman oldu biliyorum ama kusura bakmayın!!!Tatile gidiyorum demeyi unutmusum:( 14 ağustosta oğlum 1 yaşına giriyor..Şimdiden nasıl bir pasta yapayım nasıl kutlayalım telaşına düştüm:)

Friday, July 13, 2007

Tayin yerim belli oldu arkadaslar..3.tercıhıme atandım..aslında cok ıyı ama ben ilk 2 tercihimden birini istiyordum onlar tek vesaitti bu 2 vesait..ama yinede memnunum..sizlere yazamadım çünkü ayrılış olayları falan vardı..benimde ordaki hiçbir işim tek kalemde halledilmediği için bir telefon trafiği sinir arbedesi falan derken ensonunda halledildi.. sn54354453(anlamsız harfler oglumun eseri:) oyle arkadaslar haftaya eşimin memleketındeyiz..oglumun dişleri cıkıyor yıne coook huysuz herzamankı gıbı:) bu 32 diş nezaman biteeerr yaaa:)

Friday, June 29, 2007

Arkadaşlar uzun zamandır yoktum nedeni ise Şırnaktaydım....AAA oda nerden çıktı diyeceksiniz ama bazılarınız bilmiyordur benim öğretmenlikte 1.5 senem bu ve tayinim şırnaktaydı.doğumdan sonra ücretsiz izne ayrılmıştım iznim bitti bende tayin istemeye gittim.oğluma babası ve anneannesi baktı ben yokken...Bu nedenle uzun zamandır yazamıyorum..İzmirin bu sıcagında insanın hiçbişey yapasıda gelmiyorki inanın:)


Canım kardeşim Canada'da şuan..yeğenini özlemiş:) bende onun videolarını kuyucam artık buraya:)

Buarada oğlum 10.5 aylık oldu artık emeklıyor tutunup yürüyor:) cok güzel duygular bunlar yaa..cok mutluyum....

Wednesday, June 13, 2007

Canım arkadaşımın süper hizmeti:)

www.nes-kafe.com

keşke istanbulta otursamda banada yapsa diyorum walla böyle güzel pastalar

Wednesday, May 30, 2007

Senmisin oğlunu kiraz ağaçlarının,dut ağaçlarının,erik ağaçlarının altına götüren oralarda oynatan sonuç: Oğlum enfeksiyon kaptı:( belkide bunlardan değildir ama olabilirde..geçri biz çarşamba gittik o pazar günü hastalandı..Ateş,ishal,kusma derken doktorda aldık soluğu kan testinde enfeksiyon çıktı..antibiyotik verildi.cok zor oluyor içirmek ama ne yapalım mecburuz..Şimdi biraz daha iyi...


Duyduğum kadarıyla herkes sulardan dizanteri falan oluyormuş bu ara mikroplar kapıyormuş..Sanırım artık felaket tellalları çalar bu susuzluktu,su ile bulaşan hastalıklardı...... derken ardı arkası kesilmez bunların....................

Thursday, May 24, 2007

Kemalpaşa / İZMİR















Kemalpaşa'dan Merhabalar herkese:-)

Arkadaşlar dün gittik ve güzell bir gün geçirdik anneannemiz götürdü bizi orada bir akrabamız var GIDA üzerine fabrikaları vardı.Davet ettiler kiraz,dut ,erik yemeye gelin diye tabi bizde koşa koşa gittik..Oğluşumda hamaklarda uyudu elinde kirazla....














Kedilerle oynadık( çok seviyor kedileri bende severim ama evde bebek olunca beslemiyorum)















Toprakla oynadık....














Kirazlar yediik...........





















Ağaçların altında oturp keyif yaptı:)





...........Güzel bir gün geçirdik doğayla başbaşa olmak mükemmel.......................

Monday, May 21, 2007

Pratik Bilgiler

1) Gözlügünüzün vidasi çok çabuk çikiyorsa vidayi takmadanönce, vidanin girecegi delige renksiz oje damlatin. Vidayi öyle takin.
2) Satin aldiginiz ayakkabilar ayaginizi sikiyor ise onlaribir kaç dakika buhara tutun.

3) Makasinizi bilemek istiyorsaniz,­ zimpara kagidi kesin.
4) Halidaki sigara yaniklarindan,­­ yanik­ y­er­lerüzerinde zimpara kagidi ile dairesel hareketler yaparakkurtulabilirsiniz.
5) Mobilyalarin yerlerini degistirdiginizde halilarinüzerinde iz birakir. Bu izleri yok etmek için izlerin üzerine birparça buz koyun ve erimesini bekleyin. Daha sonra üzerinde elektriksüpürgesini gezdirin. Izden eser kalmadigini göreceksiniz.

6) Fermuarli giyeceklerinizi çamasir makinesine koymadanönce kapali olup olmadigini kontrol edin. Açiksa zedelenebilirler.
7) Üst üste koydugunuz bardaklar yapisip çikmiyorsa birlegenin içerisine koyun Üstteki bardagin içerisine buz koyup legeniniçerisine yavas yavas sicak su koyun. Bardaklarin kolayca çiktiginigöreceksiniz.

8) Satin aldiginiz plastik ve cam esyalarin üzerineyapistirilan etiketlerden kurtulmak için etiketin üzerine yemeklikmargarin sürün ve 15 dakika bekletin. Bir bez ile ovalayip yikayin.Üzerinde hiç bir leke ve çizilme olusmayacaktir.

9) Ütü yapmayi kolaylastirmak ve süreyi azaltmak için ütümasasinin kilifinin altina alüminyum folyo koyun. Sicagi geriyansitacagindan ütü yapmak daha kolay olacaktir.
10) Bez pabuçlarin temizlenmesi sorun oluyor ise pabuçlaribir yastik kilifinin içerisine koyun. Kilifin agzini kapayin veçamasir makinasinda yikayin. Yeni gibi olacaklardir.
11) Buz kaliplarinizi su ile doldurmadan önce bölmelereportakal, limon ve dilediginiz meyve parçaciklari yerlestirirsenizdekoratif buzlar elde etmis olursunuz.
12) Eger ayaklariniz çok isinip sisiyorsa onlari saatlercesicak suda bekletmeyin, aksine kolonya ile ovalayin. Bilekleriniz veayaklariniz sismeyecektir

13) Eger ayaklariniz çok hassas ise, sicak havalardasikayetleriniz artiyorsa, her sabah bir kaç damla zeytinyagi ileovalayin.
14) Pamuklu giysilerinizin çekmemesi için ilk yikamada birgece soguk suyun içerisinde bekletin, sonra yikayin, çekmeyeceklerdir.
15) Dirsek ve topuklarinizin sertlesmesini istemiyorsaniz,bir dilim limon ile ovun. Böylece yumusacik olacaklardir.
16) Yeni bir tava satin aldiginizda ilk önce içinde birmiktar sirke kaynatin. Bu islem ilerde kizartmalarinizin tavayayapismasini önleyecektir.

1 7) Cevizle dost olun. Içindeki yag beyin hücreleri içinçok yararlidir. Kan sekerini düsürdügü için seker hastalarina dauzmanlar tarafindan tavsiye edilir
18) Duvariniza çivi çakacaginiz zaman isaretlediginiz yerinüzerine çapraz bant yapistirin. Çiviyi öyle çakin. Böylece duvarinalçisini çatlatmamis olacaksiniz.

19) Kizartma yagini bir kaç kez kullanabilirsiniz.Kullanilir durumda olup olmadigini anlamak için kizgin yagin içerisinebir dilim ekmek atin. Ekmekte kara lekeler olusmuyorsakullanabilirsiniz.

20) Cevizlerin kabuklarini kolayca açabilmek için onlaribir gece tuzlu suyun içerisinde bekletin. Böylece içleri dedagilmayacaktir.
21) Unlarinizin böceklenmemesi için, un kavanozununiçerisine bir adet defne yapragi koyun. 22) Firinda patates yapmadan önce , 10-15 dakika haslayinve çatal ile delin. Daha kolay pisecektir.
23) Büyük miktarda patatesiniz var ise torbanin içerisinebir adet elma koyun. 8 hafta boyunca filizlenmesini ve büzüsmesiniönler.
24) Kullanilmis limon kabuklarini rendeleyip seker ilekaristirin. Kavanozun içerisinde buzdolabinda uzun bir süresaklayabilirsiniz. Böylece pasta yaparken elinizin altinda hazirbulunur.

25) Kabarik bir omlet yapmak istiyorsaniz, bir çorba kasigisuyun içerisine bir çay kasigi misir unu karistirin. Hazirladiginizkarisimi yumurtaya ilave edin. Böylece kabarik bir omlet yapmisolacaksiniz.

26) Sarimsaklarinizi her zaman elinizin altinda hazirbulundurmak istiyorsaniz kabuklarini soyduktan sonra bir kavanozadoldurup üzerine zeytinyagi koyarak muhafaza edebilirsiniz. Ayrica buyag yemeklerinize, salatalariniza ayri bir lezzet katacaktir.
27) Peyniri kolay rendelemek için, 15 dakika buzluktabekletin
28) Bisküvileriniz yumusamissa onlari birkaç dakikafirinlayin.

29) Çekmeceleri içini bosaltmadan temizlemek istiyorsaniz,elektrik süpürgesinin ucuna ince bir çorap geçirin.

30) Firinda tavuk kizartacaginiz zaman üzerine koydugunuzbaharatlardan içine de koyun. Böylece daha lezzetli olur.

Monday, May 14, 2007

İlk Anneler Günüm

Biraz geç oldu ama ilk anneler günümde oğluşumla beraber güzel bir haftasonu geçirdik.Yine kuşadasına gittik..oğlum bana(tabi babasının katkılarıyla) güneş gözlüğü aldı.Babasıyla beraber elime verdiler..
Canlarım elime verdiklerinde cok mutlu oldum.Çunkü hiç beklemiyordum..
Anne olunca annenız sizin için daha fazla şey ifade ediyor..Ona olan sevgınızı cok daha fazla gosterıyorsunuz ve kıymetını daha ıyı anlıyorsunuz..Tek diyecegim annelerimizi asla üzmeyelim.. Okadar ince bir nokta varki bu konuda değil üzmek "öff" demek bile cok yanlış...

Lost bitiyor arkadaşlar yaaa:( ay ben bu yaz ne izlicem..bıde lost 2010'da bitiyormuş o tamamen benı sok ettı ay okadar ne olacak Allahın adasında anlamadım yanı:)

Haftasonu oğlum havuz açılışını yaptı arkadaşlar:) buda o gunden bır kesıt..İzmirde sıcaklar fena halde bastırdı oğluşum uyuyamıyor sıcaktan.

not: heryerde ayağını ağzına götürebilmek için türlü yöntemler deniyor:)

Wednesday, May 9, 2007

Eğer bir gün ATM makinelerinden bir soyguncu tarafından para çekmeyezorlanırsanız, PIN kodunuzu ters girmeniz halinde (Örn. 1234 yerine 4321.. gibi). Makine parayı veriyor ancak bu arada polis de çağırıyormuş:))

bu bilgiyi bir arkadaş mail atmış doğrumu bilmiyorum deneme şansımızda yok gibi:) Umarım başımıza gelmez ama gelirsede şansınızı deniyelim dimi:)

Buarada bu siyaset,politika olayları baydı iyice yaa içimi kararatıyor konuşan herkes. Şimdi işin yoksa yaz boyunca bu çöl sıcaklarında tv'de herdakika palavralarını dinle.. bazen oğluma bakıp üzülüyorum onu bekleyen gelecek için nedense içimde hiçte iyi umutlar yok..bu nedenlede 2. çocuğu hiç düşünmüyorum..Kuraklık kapımıza dayandı sonumuz kötü yani..Bana göre ne dünya nede Türkiye bu gidişi cok umursuyor. Felaketler gelince ahh ahh çekicez..Ben belediyelere mail atıcam heryeri çimlendirmek yerine çöl bitkileri dikin diye bakalım dinliyen olurmu???

Wednesday, May 2, 2007

Uzun zaman oldu yazmayalı arkadaşlar..Ama yazacak çok bişey olmadığından yazmadım.. Hergün oğlumla uğraşıyorum ve vakit buldukça gazeteleri okuyorum, haberleri seyrediyorum. Gündem ile ilgili yazılan yazıları takip etmekte çok zamanımı alıyor. Bu nedenle çok fazla blog'uma uğrayamıyorum. Düğün sezonları açıldı ve iki haftadır davetiyeler geliyor. Bu haftasonu başlıyoruz gecelerde boy göstermeye:)

Monday, April 23, 2007

Selam arkadaşlar;
Yorum yazamadığınız için başta özür dilerim. ama öncebirkaçgün yorum kabul etmedim ondan yani..artık dediğiniz gibi kafaya takmıcam..değer vermediğim birinin benim hakkımda söylediklerine ancak geçerim yani..cevap vermem hataydı adama zaten..neyse boşverin..haftasonu yine soluğu kuşadasında aldık gece gittik gece geldik oğlumda hep uyudu arabada:) artık yavaş yavaş büyüdüğünüğ anlıyorum beni babasını görünce hemen ağlıyor beni kucagınıza alın diye.ayıt ediyor bizi yani:) farklı bir yere gidince huysuzluk yapmadı açık hava güneş çarptı zaten:)

Buarada tüm cocuklarımızın ve öğrencilerimin 23 Nisan Çocuk Bayramını Kutluyorum....
Güzel nesilller yetiştirmek dileğiyle,,,


bye..

Tuesday, April 17, 2007

Bir önceki yazıma yorum yapan tanımadığım bir şahsiyet yüzünden ara vermeyi düşünüyorum arkadaşlar.....Uzun zamandır yorumlar yazıyor salak salak...Aslında sinirlenmedim ama yinede bir müddet buralarda yokum. Sizleri takip edeceğim tabiki. Sevdiğim arkadaşlarımı ziyaret etmeden, yorum bırakmadan dururmuyum hiç:) Artık tanımadığım insanların yorumlarını kabul etmiyecegim. Kendini bir halt zanneden insanlara tahammülüm yok. Burası benim günlüğüm ve artık tamamen özelim olucak öyle önüne gelen yorum yapamıyacak!!!! ben burada ne Türk dil kurumunu temsil ediyorum nede öğretmen kişiliğimle duruyorum. Sadece burda herşeyi arkada bırakıp kafama göre takılıyordum. aman neyse işte konuşmaya değmez....Sevgiler...

Tekrar görüşmek ümidiyle
Hoşçakalın!!!

Eho

Saturday, April 14, 2007

Yazlık dönemi açıldı arkadaşlar.. bende şuan kuşadasına dogru yol alacagım..oğluşumla yolculuk kabus olucak ama kalabalık gidiyoruz artık kucaktan kucaga atlar....buarada 4. dişimizde çıktı ve 2 haftadır süren burun akıntımız'da bitti....

Friday, April 6, 2007

diş buğdayı

istanbula gitme hayallerim suya düştü arkadaşlar:( gelemicem yani belki yaza artık...eşimin işleri çıktı....benim vampir oğlumun 3. dişinin hangisi oldugunu bilin bakalım????
once alt ikisi cıktı cok normal bilirsiniz..sonra ustte onlerın yanındakı çıktı yanı biz üst tavsanları beklerken o yandan fışkırttı:) az büyüsün oda fotosunu koyarım...

bugün oğlumun diş buğdayını yaptık azıcık gec oldu ama ne yapalım ancak..neyse üyesi oldugum
bebek-bilgi@yahoogroups.com daki arkadaşlar işte diş bugdayı yaparken bir tepsinin ustune mesleklerden eşyalar koyarsın bebek hangısını secerse onu olur dedıler. bence pek dogrulugu yok ama işte maksat eglence olsun diye yapalım dedık. koyduk işte : kaşık aşçı ,anahtar emlakcı. para zengin iş adamı,toka kuaför,kalem hukukçu ya da bilimadamı olsun dedik.bunları tepsinin üstüne koyduk şimdi ne secti sizinki diceksiniz??????

Efendim bizim koca bebek bunalrı görünce bastı çığlığı bir ağladıki anlatamam sanki önundeki tepsi degil canavar:)ne yaptıysak cocuk dokunmadı bile:) ama hata bizde tabı 8 aylık bebeğe meslek, iş sıkıntısı yaşatırsan olacagı bu oda hiçbiri der...ama ya işsiz kalıcaksa:( ayyy cok uzulurum bak:(

Tuesday, April 3, 2007


http://www.googlebizelogoyapsana.com/ bana göre şu aralar duyduğum ve gördüğüm en güzel ve yaratıcı projelerden birisi... Bence bu arkadaşarıda bize desteklemek düşer... İnternetimiz ya da google miz yok ama Türkiye'mizinde günleri var.. Desteğinizi esirgemeyin lütfen belki çok destek görmez ama biz yinede bir tıklayalım pls...
iki fotografi, bir yil arayla, ayni yerden, ayni saatlerde cekilmişler.. Cavusbasi Beldesi'nde, Elmali Baraji'ni besleyen derelerden biri... Kıyamet senaryosu yazıyorsunuz, küresel ısınmada neymiş diyenler varsa resimleri yanyana koyup baksınlar. Ne yazıkki aramızda hala işin ciddiyetinin farkında olmayanlar var.Sevgiyle

Saturday, March 31, 2007

BANA GELEN BİR MAİL'İ SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTEDİM...

ÜCRETSİZ LOSEMİLİ ÇOCUKLAR HASTANESİ..........

Merhabalar,LÖSEV (Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı) 3.5 yıllık bir vakıf olmasına rağmen Türkiye'nin ilk lösemili çocuklar hastanesi LÖsante’yi Ankara'da kurdu. Yemeğinden pijamasına, muayenesinden tahliline herşey ücretsiz olarak çocuklara sunuluyor. Ankara dışından gelen ailelere de apart oda hizmeti veriliyor. Vakıf kullanmadığımız giysi, ev eşyası, oyuncak, bisiklet ve yiyecek yardımlarını kabul ettiği gibi, YKB 477 Şube 1-002666 hesaba tutar ne olursa olsun bağış da yapılabiliyor.Tel : 0312- 447 06 60

NOT:Belki bu maili 10 kişiye yollarsanız hayatınızda büyük değişikler olmayacak. Ya da kimseye yollamazsanız hayatınız kararmayacak. Fakat bu iş için harcadığınız zaman ve emek, çok daha iyi değerlendirilmiş olacaktır.Lütfen en azından tanıdıklarınıza forward edin

Wednesday, March 28, 2007

buaralar http://www.sikayetvar.com dadandım:) THY'yi ve HSBC'yi şikayet ettim..cevap gelirmi bilmem ama kardeşim garantiyi şikayet etmişti2 gün sonra hemen aradılar..bakalım beni arıcaklarmı!!! Bugün bir uyandıkki oğlumda hapşurmalar,öksürmeler,salya sümük durumları mevcut birde buna 3. dişimizin çıkmasıda eklenınce çocuk perişan bir durumda bende hiiç dayanamam çocukların hasta olmasına yaaa:( sonra devam edeyim durmuyor ağlıyor yine :(

Friday, March 23, 2007

bu aşı olayının teknolojısı gelısmedı yaa dun oglumu goturdum aşıya cocuk daha odaya gırer gırmez agladı..meger bebekler 6.aydan itibaren anlarlarmış aşı olacağını şimdiden doktor korkusu başladı yanii...aşı sendromumuz hayırlı olsun..ay bugün oglumu arabasına bındırdım gezmeye cıktık havada guzledı eşiminde işi vardı ve burdan bana gore yarım saatte yürünür ama eşim asla demişti ki onun dediği oldu 1 saatte gıdecegımız yere vardık..ayy ne saçmaladım yaa işte çıktık ve 1 saat yürüdük izmirli olanlar bilir mavişehirden karşıyakaya:) yürüdük..neyse millieğitime gittik eşimin kpds formunu teslim etmeye, adamdaki de azim yaa 80 aldı sınadandoymadı birdaha girecek, onu verdik döndük tam yağmur çiselemezmi sonra bir bastırdı ki anlatamam kendımızı taksiye zor yetiştirdik benimde ayıptır söylemesi canımda döner çekmişti yiyemeden geldik:( başka bahara artık....
bugün oğluma oyuncaklar aldım ay bu 0-1 yaş arası cok kısır yaa ınsan ne alıcagını bılmıyor..az buyusede araba merakı falan başlasa da oyuncaklarla oynasa dıyorum:)şimdi sadece ağzına atmakla meşgul oyuncakları:)


buaralar cok sinemaya gitmek istiyorum her filme gitsem ya da yurtdışında yaptıgım gibi girsem sinemaya 3 film izleyip çıksam:) ne iyi olur....
geçen düşündümde ben hiç arkadaşlar gibi ay bugün bu yemegi yaptım ya da nescim gibi bu pastayı yaptım demiyorum oek merakım yokmu ne yada hiç yapmıyormuyum ne ay ben ne biçim ev hanımıyım yahuu:) (not: bunların tek sebebı annem o yapıyor çogu zaman :) zaten oda olmasa ben bebişle ancak kahvaltı yerım ki onuda zor yedırır bana...iki dakika yalnız kalmak istemiyor arkadaşım bir adamın kitaplarını tavsiye etti gerçi birini hamileyken okumam lazımmış ama diger ikisini okucam şimdi cocuk gelişimi adına..
bukadar geyik yeter azıcık uyuyayım benim afacan uyanmadan

hepinize iyi haftasonları
eho

Tuesday, March 20, 2007

günde kaç defa dinliyorum saymadım ama habire dinliyorum bu şarkıyı:) hatta abartıp eşimide arayıp dinletiyorum:) CENNET( FERHAT GÖÇER)

Monday, March 19, 2007

belki çoğunuz bu yazıyı okudu ama ben okumamıştım uzun ama ben hızlıca okudum..

43 (kırküç) yıldır sorulmayan soru

AB için referandum yapılsın."Madem millet için AB'ye girmek istiyorsunuz. .. Yetti artık, emrivaki...Millete sorun.İstiyor mu, istemiyor mu?Çünkü benim bildiğim, AB'nin bir numaralı kriteri, millet ne istiyorsa, onu yapmak...Aksini değil.Bu nedenle onlar kendi milletlerine sordu... İsteyen girdi, istemeyen girmedi.

Mesela, Norveç...Seçilmiş bir hükümet vardı iktidarda.Yani milletten "yetki" almıştı. Ama buna rağmen, referandum yaptı."Hayır" dedi millet... Girmediler.Bir zarar gördüklerini de, görmedim.Peki ya biz?

İlk başvuru, 1959'da.Menderes... Rahmetli...Kimseye başvurdu mu, "başvuralım mı, başvurmayalım mı" diye? Başvurmadı.Başvurmadan başvurdu...Sonra?Hatırlayın...Demirel, Ecevit, Özal, Yılmaz, Çiller...Hepsi birer defa girdi AB'ye...Hepsi, ayrı ayrı kutlama yaptı AB'ye girdiğimiz için.E baktı ki millet, bir yere girdiğimiz falan yok... "N'oluyor" demeye kalmadı... Tayyip Erdoğan iki defa daha girdi.Patlattığımız havai fişeğin haddi hesabı yok, AB'ye girdiğimiz için.En fazla defa biz girdik!Ama hâlâ dışardayız.Hatta, dışarda bi tek biz varız.Bu arada bize giren girene...
Ve işte bugünkü soru...Siyasilere değil, size.Herkes kendine soracak.Herkes kendine verecek cevabı...1963 Ankara Anlaşması'nı milat kabul edersek... Dile kolay, 43 yıldır... Ekonomiden hukuka, tarladan gökyüzüne, aklınıza gelen gelmeyen herkonuda "AB'ye uyum için" yasa çıkardık.Hayatınızda olumlu yönde ne değişti?Size ne faydası oldu?Çünkü şöyle bir manzara var. Çıkarılan AB'ye uyum yasaları...Bölücüye yaradı.Apo'ya yaradı.Fehriye'ye yaradı.Köktendinciye yaradı.Takıyyeciye yaradı.Diasporaya yaradı.Rum'a yaradı.Cari açığa yaradı. Kapkaççıya yaradı.Katile, ite, uğursuza yaradı.Peki...

Aynı AB'ye uyum yasalarının...Vergisini ödeyen, karıncayı incitmeden hayatını sürdürmeye çalışan,yargıya güvenen, devletini seven, bayrağına saygı gösteren, namuslu, yurtsever vatandaşa nasıl bir faydası oldu?Bu nasıl ortak?Sınıflar sardalya kasası gibi...60'şar 70'şer kişi sığışıyor çocuklarımız.Öğretmenlerimiz, ameleden az kazanıyor.Bu şartlarda AB'ye girmemiz mümkün mü? Değil.

Peki siz hiç, bugüne kadar Avrupa Birliği'nin bir defa olsun, "busorunu çöz, çözmezsen olmaz" dediğini duydunuz mu?Ben duymadım.Ama eğitimle ilgili ne duyuyoruz hep?"Ruhban Okulu'nu aç." Sabahın 4'ünde giriyoruz hastane kuyruğuna... Kalp ameliyatına bile 6ay sonraya gün veriliyor...Temel insan hakkımız yok yani!"Al şu fonları, hastane aç" diyor mu?Demiyor... Ne diyor? "Limanları aç."Bayramda 104 kişi daha öldü. Her yıl küçük bir Avrupa kenti kadarinsanımız yollarda heba oluyor."Yollarını düzelt" demesi gerekmez mi?Gerekir... Ama o ne diyor? "Ermenistan'a yol aç."Resmi olarak 2.5 milyon, gayriresmi olarak 10 milyon işsiz var Türkiye'de.Fas'ın Tunus'un Cezayir'in işsizini alıyor.Bize duvar.Bi tek kimi alıyor bizden? PKK'lıyı.İşçi suçlu. Terörist mağdur.

Bölücü posteri taşıyana "dokunma" diyor.Atatürk posteri asana "indir onu" diyor.AB üyesi İngiltere, kendi genelkurmay başkanına göre bile, "elalemin ülkesinde işgalci."Çıt çıkmıyor.Bizim asker, "kendi toprakları üzerinde" uçak uçuruyor... Şiddetliitiraz. Kınama.El ele verip, Çanakkale'den Antep'e, İzmir'den Urfa'ya, katlettikleri Türk'ün haddi hesabı yok."Soykırımcısın" diyor."Değilim" demek yasak üstelik.Kendi ülkesinin şartlarına göre kanun çıkarmakla yükümlü olan Meclis,"tercüme bürosu"na döndü... Trafik suçu bile işlenmeyen ülkelerin kanunları bire bir Türkçe'ye çevriliyor.Sonra ne oluyor?İt, uğursuz kol geziyor.Namuslu vatandaş korku içinde

.Farz edelim, Akmerkez'e gittiniz.Üstünüz aranıyor mu?Aranıyor... Çocukların bile aranıyor. Ama polis, şüphelendiği bir kişinin üstünü arayabiliyor mu?Arayamıyor.Neden?Çünkü artık, hakim kararı gerekiyor.Akmerkez'deki güvenlik görevlisinin hakim kararına ihtiyacı yok...Devletin polisinin hakim kararına ihtiyacı var. Buna "AB'ye uyum" deniyor.Tatile gideceksiniz. ..Mesela, Belçika'ya.Vize vermek için, tapu istiyor, banka cüzdanı istiyor, gidiş-dönüşuçak bileti istiyor, kalacağın otelin rezervasyonunu istiyor, şimdi yeni moda çıktı, kulaklarını gösteren fotoğraf istiyor.Ama Fehriye orada.Hâlâ bir terslik yok mu burada?

Cumhuriyet 83 yaşında...AB kaç yaşında?"AB için referandum yapalım" dedik... Ali Kemaller çok kızdı.Devam o zaman...Temel sorun şu aslında...Yıllardır diyorsun ki, "AB, AB..."E görüyorsun ki, iş boka sarıyor.Şimdi çıkıp, nasıl diyeceksin.. ."Bu iş yanlışmış." Nasıl diyeceksin?İnsanın, yanıldığını kendisine bile itiraf etmesi zordur.Ama yanıldıkları nokta, AB değil."Türkiye'yi adam edecek" bütün güzelliklerin, ancak ve sadece,"dışardan gelebileceğini" sanıyorlar. "Bizi kurtarsa kurtarsa, yabancılar kurtarır" zannediyorlar.Yanıldıkları nokta bu.Zihniyetlerinin dedeleri de, İngiliz Muhipleri Cemiyeti'ydi...Amerikan mandacılarıydı.Hatta, başka versiyonlarını da yaşadık, yakın geçmişte... Hatırlayın...Sovyet'e sarılmıştı çoğu.Kendi devrimine dudak büküp, elalemin devrimini alkışlıyorlardı.Gorbaçov çıktı, pardon dedi...Harç bitti, yapı paydos, herkes yoluna...Ayazda kalakaldılar! Savruldular.Kimi "eşitlik meşitlik" falan derken, en vahşi patrondan daha kapitalist oldu...Kimi daha düne kadar Allah'a bile inanmazken, takke taktı kafasına.Nereyi tuttularsa, kurudu! "Yabancıların" becerebileceğ ine inandılar...

Mustafa Kemal'in "kalıcı" olabileceğine inanamadılar bir türlü.Bakar kör çünkü bunlar. Görmüyorlar.Ama dünya görüyor...Geçen yüzyıldan bu yüzyıla "ayakta geçmeyi başaran tek ideoloji" o ufak tefek, sarışın adamın devrimi oldu.İlelebet payidar.Ben de şunu görüyorum naçizane...Ve gurur duyuyorum...Bunlar nereye sarıldıysa, kurudu.Ama özellikle lise ve üniversite gençliğimizin yüreğinde yeşeriyor Kemalizm hergün... Her genç, yeni bir fidan... Kökleri Asya'da,dalları Avrupa'da, yaprakları ABD'de Avustralya'da.Bu gençlerden cesaret alarak, soruyorum...Cumhuriyet 83 yaşında.AB kaç yaşında?Milletlerin ömrüne bakacaksak eğer...Bizim devletimiz varken, bunlar mağarada yaşıyordu, mağarada.Sen kime akıl öğretiyorsun?Hıyarağası!

Not: yazı gazeteden alıntıdır...

Wednesday, March 14, 2007

Alternatif Bişeyler Lazım

Ay bu yemek olayı oldum olası beni sıkmıştır yaa..dogumdan once yemekle aram yoktu zaten 50 kg dım..şimdi 60 kiloyum ama daha zayıflamak adına bısey yapmıyorum asırı kılolu gorunmuyorum ama sıkılaşmam lazım.evet eskiden yemek yemek yapmak falan hiç baba göre değildi şimdilerde ayy şöyle bir kek vardı pasta vardı hadı yapalım ayy buaksamki tatlımız ne olucak falan demeye başladım..(durum vahim yani:) ama ben kendimi iyi tanıyorum kesmek istedigim zaman ıyı keserim .. şimdilerde azda olsa emzırdıgım ıcın hıc dıyet falan yapasım yok

bıldıgınız gıbı oglum 7 aylık ve ek gıdalara coktan basladık.başladıktan sonra cok az emıyor buda benı cok uzuyor yaa sadece gecelerı emıyor bazen hıc almıyor..cocuklara yemek yedırmek cok buyuk bır zahmet yaa turlu numaralar saklabanlıklar falan neymiş paşamız yemek yiyicek:) ama şu çoba olayları benı kabız etmış durumda sebze olayı iğrenç yaa cocuk nasıl ıcsın ben ıcemıyorum varsa sızın yaptıgınız alternatıf onerıler beklerım pls...

Ay buaralar taktım kenan doğuluya ya bence şarkı hiiçç olmamışşşş....shake it up şekerimm...iyyyy olmamış beee..helede o dans neydi tanıtım günü cok basit ve heep aynı dans sıkıldım o hareketleri görmekten yahuu

Saturday, March 10, 2007

BİZİM MASALIMIZ.....................

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, çok güzel bir ülkede mahalleler varmış.

Bu mahallelerin çocukları birbirlerini çok severlermiş. Dışarıdan gelen parolalı bir ıslığa uçarak aşağı iner, beraber olacakları anları iple çekerlermiş. Kavga da etseler kin tutmaz, her gün yeniden dünyalar kurarlarmış. Herkeste sevgi, paylaşma ve arkadaşlarını kollama duygusu yavaş yavaş gelişirmiş.O zamanlar, çocuklar evden okula servis ile değil, buluşarak giderlermiş.Onların yolunu gözlemezmiş; evdeki bilgisayar, şehrin en iyi dershanesi, hazırlık kursları.Bilmezlermiş; hamburgeri, MTV'yi, internet'i, cep telefonunu,Tetris'i.

Bilirlermiş duvarların üzerinde sohbeti, anket defterleri doldurup, sevgileri keşfetmeyi,Horoz şekercisini, elleri leş gibi macuncunun, tornavida ile koyduğu rengarenk macunu,Eve gitmeyi unutmayı, hava kararınca dayak yemeyi, sonra da bir ıslıkla tekrar aşağıya, kukalı saklambaça kaçmayı,O hakkında türlü şeyler söylenen evdeki garip adamdan korkmayı,Küsmeyi, aynı kıza asılmayı, torbalarla misket toplamayı, gıcır köstek ayırmayı, değiş tokuşu, kaybedince kapışı (o muhteşem "kapış"ı)
Teksas'ı, Tommiks'i, Konyakçı'nın dişlerini,Paramparça Red Kid'leri,İç içe konan naylon topları, taştan kale direklerini,Üç korner bir penaltıyı,Üzerine apartman yapılan top sahalarını, sonra o apartmana taşınan yeni dostları ve onları kapma yarışını....
Taşınanların kırmızı kamyonlarını,İlk ergenliği, boyların ölçülmesini,Hey dergisini,Otobüsteki biletçinin lastik sarılı kalemini,Yoğurtçuyu, kalaycıyı, hallacı,Evlerin arkasındaki odun kömür depolarını,Yakan topun yakışını
Adam alırken, adım hesabını,iki çocuğu en iyi arkadaşla takası,Mantarlı gazoz kapaklarını, yaldız kazımayı,Yandaki mahalle ile alınan kavgayı,her kavganın çıkarttığı kahramanı – ödleği,Kan kardeşliğini
İp atlama, lastiğe basma, topaç virtüözlüğünü,Çelik çomağı, kırılan camları - toplanan paraları
Açık hava sinemalarını, frigo buzu,Silik seksek çizgilerini...

Sonra zamanla, bu güzel ülkede durumlar değişmeye başlamış. Yaşlar ilerledikçe, bu birliktelik, kollama, koruma duyguları, bu mahallelerin çocuklarının başlarına çok işler açmış.

Daha sonra işsizlik, enflasyon, köşeyi dönme, adamını bulma, malı götürme falan derken, herkes yüzünde soluk bir bakış, içinde hayatın yenilgisi, çaresizlikleri, tatminsizlikleri ile başbaşa kalmış.
Çocukları mı? Çocukları şimdi koca koca apartmaların arasında, nefes alınmaz bir havada, evlerinde, sanal bir dünyada, emniyet içerisinde yalnız yaşıyorlar.

Anneleri-babaları onları çok seviyor. Beta kapmasın diye kalabalık ortamlara hiç sokmuyor. Hafta sonları hep beraber "Karum" ya da "Akmerkez"deler. Okul servisi çocukları neredeyse yataklarından alıyor. Çocuklar, trafik kaygısıyla köşedeki markete dahi gönderilmiyor.
Babalar şirketlerin bilançolarını, çocuklar da dershane reytinglerini izliyorlar. Hepsi birer test uzmanı, sayısal - sözel yuvarlanıp gidiyorlar.

Seksek oynamayı değil ama taban puanları çok iyi biliyorlar. Hayata açılan pencereleri "Windows 98“; onlar ekrana - ekran onlara bakıyor
ve koca bir hayat dışarıda akıp gidiyor.Ve şehrin dışında ağaçlar, tırmanacak, salıncak kuracak, kalp kazıyacak mahalle çocuklarını bekliyor.Paylaşmayan, yalnız, bencil, kafesler içerisinde, gürbüz, güvenlikteki çocukları.
Hiç sopa yememiş, ağaçtan düşmemiş, topu yandaki bahçeye kaçmamış dizlerinde bir metrekare kabuklar olmamış çocukları...

Thursday, March 8, 2007

KADINLAR GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN ARKADAŞLAR

( iyihoş bilirsiniz benim için bu günler pek bişey ifade etmiyor ve bence erkekler içinde etmiyordur.. Bu günde erkeklerin kadınlara karşı yapmaması gereken davranışlara sonvermedikçe pek bişey ifade etmicektir.. Biz haklarımızı sadece bugün değil hergün savunmalıyız kadın olarak değil insan olarak...tek diyeceğim siddet,uygulayan karısını aldatan,karısını hizmetçi gibi gören, bir araç olarak gören değer vermeyen tüm erkeklerin köküne kibrit çöpü:)


not: oğlum 3 gündür ağlama krizinde o nedenle cok yazamıyorum:(

Saturday, March 3, 2007

BUKADAR YOĞUNLUK BANA FAZLA:)

SEVGİLİ ARKİDİŞLER buaralar çook yoğun geçiyor walla.. Salı günü doktora gittim bebişin aylık kontrolu wardı karma aşısını oldu. Onun etkisi 1 gün sürdü zaten çarşamba akşam ateşi tamamen gitti yani.
Buarda çarşamba kociş'in doğumgünüydü(nasıl olsa yine gizlice okursun tekrar happy birthday diyorum canım:) akşam yemeğe çıkalım dedik tabi bizim oğlanın ogün mızmızlığı top seviyedeydi. son anakadar onunla uğraştık..ben o gün marjinal bir değişiklik yaparak saçlarımı kestim. aslında tek sebep başım ağrıyor nekadar kurutsamda geçmiyor ve ve uzun olmasıda sıkıyor bayoda falan bıkkınlık geldi yani...
neyse çıktık 7.45'te yemege 9.15 te telefon geldı durmuyor bebiş diye pastayıda kesemeden aldık eve geldık..sevdıgımız 2 arkadasımızda bızımle gelmıstı onlarıda aldık eve geldık..evde devam ettık pasta kesme merasımıne yanii...

perşembe sağlık ocağıne gittik hepatit aşısı vardı o günde mızmız şekilde geçti.oy kullanmak için başvurularla uğraştık..

cuma kociş işe gitmedi onunla ve bebişle uğraştık..bide oturmaya gittik yakında bir eve annemin arkadaşına ama ben sarmaları börekleri tatlıları yedim ve benim işim bitti dedim çıktım eve geldim:) insanlara daha fazla oğlumun çığlıklarını dinletmek istemedim:)

bugünde(cumartesi) izmirde olanlar bilir hava mükemmeldi bizde aldık kilimimizi,kumrularımızı gittik bostanlı sahile 3 saat falan takıldık orda.. bebişte açıkhavada bir güzel uyudu::)

buarada öğretmen olan arkidişler anlar beni, bizim müdür uygulamalı eğitim notumu verdi...birde bu hafta onun stresı vardı adam bana 64 vermiş yaa...gerçi biliyordum cok dusuk verecegını ama ben gecme notu 70 sanınca ödüm koptu neyseki 60 mış kurtuldum yani..
ama buraya tayin olunca müdür bana ne boş ögretmen gözüyle bakar diyede üzülüyorum ama ne bilsin müdürün bana uyuz oldugunu ve o yüzden cok düşük verdiğini...

şimdide beşiktaş-galatasaray maçını seyrediyorum kociş beşiktaşlı ben galatasaray...hadi cimbom yaaa:-(


buda dogumgününden arkidişler

bebiş'pastaya yaklaşır......

ve bebişin parmaklar pastadan çıkarılır:)

Monday, February 26, 2007

Kadınların Hain Planları:)







AMAN SİZ BUNLARI YAPMAYIN:) HEHEHEHE

Wednesday, February 21, 2007

Dünyayı tersine çeviren 50 gerçek

1- Bir Japon kadini ortalama 84 yil, bir Botswanali kadin sadece 39 yil yasiyor.
02- Dunyadaki obez nufusun ucte biri, gelismekte olan ulkelerde yasiyor.
03- ABD ve Ingiltere, gelismis ulkeler arasinda en yuksek erken hamilelikoranina sahip.
04- Cin'de 44 milyon kadin kayip.
05- Brezilya'daki Avon kadinlarinin sayisi, asker sayisindan fazla.
06- 2002'de idamlarin yuzde 81'i ABD, Cin ve Iran'da gerceklesti.
07- Ingiliz supermarketleri, musterileri hakkinda hukumetten daha fazla bilgiye sahip.
08- AB'deki her inek icin verilen gunluk 2.50 dolarlik subvansiyon,Afrika'nin yuzde 75'inin gunluk geciminden daha fazla.
09- 70'in uzerindeki ulkede ayni cinsten iki kisinin iliskisi yasak, 9'unda ise cezasi olum.
10- Dunya nufusunun beste biri, gunluk 1 dolarinda altinda gelirle yasiyor.
11- Rusya'da yilda 12 binin uzerinde kadin aile ici siddet sonucundahayatini kaybediyor.
12- 1 yilda 13.2 milyon Amerikali, estetik ameliyat yaptirdi.
13- Kara mayinlari nedeniyle saatte bir insan oluyor ve sakat kaliyor.
14- Hindistan'da 44 milyon cocuk isci var.
15- Sanayilesmis ulkelerde insanlar, gunde 6-7 kg katki maddesi yiyor.
16- Dunyanin en cok kazanan sporcusu golfcu Tiger Woods, yilda 78 milyondolar, yani saniyede 148 dolar kazaniyor.
17- Amerikali 7 milyon kadin, 1 milyon erkek yeme bozuklugu cekiyor.
18- 15 yasindaki Ingilizler'in yarisi uyusturucu kullanmis, dortte biri sigara iciyor.
19- Washington'daki lobi endustrisinde 67 bin kisi, her secilmis kongreuyesi icin 125 kisi calisiyor.
20- Motorlu araclar dakikada 2 insani olduruyor.
21- 1977'den bu yana ABD'deki kurtaj kliniklerinde 80 bin siddet ve taciz vakasi yasandi.
22- Mc Donalds'in altin kemerini taniyanlarin sayisi, Hiristiyan tacinitaniyanlardan fazla.
23- Kenya'da bir ailenin gelirinin ucte biri rusvete gidiyor.
24- Dunyadaki yasadisi uyusturucu pazari 400 milyar dolar.
25- Amerikalilar'in ucte biri, uzaylilarin geldigine inaniyor.
26- 150'den fazla ulkede iskence var.
27- Her gun dunya nufusunun yedide biri, yani 800 milyon insan ac kaliyor.
28- Amerikali siyah erkeklerin hapse girme ihtimali, yuzde 33.
29- Dunyanin ucte biri savas halinde.
30- Petrol rezervleri 2040'da tukenebilir.
31- Sigara icenlerin yuzde 82'si gelismekte olan ulkelerde yasiyor.
32- Dunya nufusunun yuzde 70'i, bugune dek hic cevir sesi duymadi.
33- Silahli catismalarin dortte biri, dogal kaynaklari ele gecirmek icinyasaniyor.
34- Afrika'da 30 milyon kisi AIDS.
35- Her yil 10 dil oluyor.36- Intiharla olenlerin sayisi, catismalarda olenlerden fazla.
37- ABD'de her hafta ortalama 88 ogrenci sinifa silah getiriyor.
38- Dunyada en az 300 bin dusunce suclusu var.
39- Her yil 2 milyon genc kiz ve kadin sunnet ediliyor.
40- Silahli catismalarda 300 bin cocuk asker savasiyor.
41- Ingiltere'de 2001 secimlerinde 26 milyon kisi, Pop Idol'un ilk sezonunda32 milyon kisi oy kullandi.
42- ABD, pornografiye yilda 10 milyar dolar harciyor.
43- ABD, "haydut devlet" diye ilan ettigi 7 ulkeden 33 kat daha fazla askeri harcama yapiyor.
44- Dunyada 27 milyon kole var.
45- Amerikalilar cope saatte 2.5 milyon plastik sise atiyor, yani her uchaftada bir Ay'a ulasmaya yetecek uzunlukta sise birikiyor.
46- Siradan bir Ingiliz, gunde yaklasIk 300 defa kameraya yakalaniyor.
47- Her yil 120 bin kadin veya genc kiz, Bati Avrupa'ya satiliyor.
48- Yeni Zelanda'dan Ingiltere'ye ucakla getirilen bir tane kivi, atmosferekendi agirliginin 5 kati sera gazi saliyor.

49- ABD'nin, BM'ye 1 milyar dolardan fazla borcu var.
50- Yoksul aile cocuklarinin psIkolojik sorun yasama ihtimali, zengin ailecocuklarina gore 3 kat daha fazla.

Sizin yastığınız Hangisi Olsun????

1
2


3
4

5


6
7

8
9

Saturday, February 17, 2007

Merhabalar....

Herkese selamlarrr... bir cumatesi sabahı oğlumla evde yalnız kaldık..babamız konya'ya gitti orda yüksek lisans yapıyor sınavları varda aman ne zormuş öff okul hayatı sınavlar yaa ..hiç bana göre değil yanii..ben öğrencilerimi sınav yaparken bile gece derdım ayy şimdi harıl harıl çalışıyorlardır ve hoca ne sorucak diyorlardır ne acı derdim üzülürdüm:) şimdide eşime üzülüyom bide ben dedim uluslararası ilişkiler zordur yapma diye ama o iyi olsun dedi tabi şimdide cok kasıyor:)

oğluşumda nenni yapıyor şimdi babasız gecemizde iyi geçti çok huysuzluk yapmadı...Nescim bak özendim bendemi Akvaryum alsam:) ama benimki daha çok yemeyi sever:) adama hergün balık ver hayır demez bense yılda bir yerim yani:)

Bu haftaiçi bir arkadaşın öğretmen atamasında şırnak'a çıktı onunla görüştük hep bende oraya gittğimden bilirim yanı cok zor gercekten oralarda öğretmenlik yapmak oda istifa etmeyi bile düşündü ama kaçış yok atamalarda %70 herkes doğuya gidiyor ve malesef oralar halen gelişmemiş ve kötü yani ama başka çare yok bu meslegi istiyorsak katlanıcaz yani ben orada karpuz peynir yiyerek koca hamileliğimi geçirdim.. e kocalar memur olunca tek maas zor... calısmama gıbı bişey olamaz. Ben bazen sıkılmıyor değilim yani enazından oğlum 2-3 yaşına gelene kadar bakmayı cok ısterım..kendi çocugumu kendim büyütmek isterim yani...ama imkansız artık bu nedenle tek çocuk ideal bizim için:)
Şuan ev darma dağın durumda annem olsa canımı okumuştu hazır oğlum uyuyorken ben azıcık toplayayım..öğlen teyzemiz gelicek o varken devam ederim toplamaya artık..

Wednesday, February 14, 2007

Çok yoğunummm

Sevgili arkidişler malesef benim bebiş diş çarıyor alttakiler patladı ve tabi anne olanlar anlar cok yorgunum geceleri uyutmuyor ve hiç durmuyor ayıptır söylemesi wc'ye bile gitmeye vakit bulamıyorum..birsüre yazamayacagım..sorry

Saturday, February 10, 2007

ayy ccoook acıktıımm::)

sevgili günlüğüm midem iyice büyüdü heran canım bişeyler istiyor ben bu değildim yaa.neler oluyor bana:) neyse yemek faslını kapatalım dimi:)benki daha birsenesine kadar ayy nekadar zayıfsın azıcık kilo al denilen bir insandım..Gerçi insanlar yok yaa bu kilon iyi cok zayıflıkta ıyı degil diyorlar ama ben zayıf olup herseyi yemek istiyorum kontrollü yemek değil:)

Bugün oğluma yürüteç aldımm ama tabi ancak 3 dk dayandı içinde..bide dişleri çıktı bir ısırıyorki anlatamam yaa:) bugün neden beni ısırıyorsuun falan diye söylüyorum kahkaha atıyor beyimiz:) bende hemen tlfonu aldım video'ya çektim gülmeleri..buraya koyardım ama benim güldürmek için yaptığım şebekliller var şimdi kendimide reklam etmeyeyim insanlara dimi yani..ben bişey yapmadan gülerse eklerim birgün..kaşıkla yemeğini veriyorum kaşık ağzında ısırıyor geri vermiyor:) tabi salyalarda o biçim akıyor....

Dün akşam üniversiteden en yakın arkadasımla konuştum o suan yurtdışında eskileri yadettik ve yeniden enkısa zamanda aynı yerde yaşayıp kaldıgımız yerden devam etmek ıcınde dilek diledik..üniversite yıllarımda yaşadığım herşey acısıyla tatlısıyla çok güzeldi yaa özlüyorum herşeyi sınavlarımı( zaten pek çalışmazdım stres yapmazdım o yüzden özlüyorum) dersleri( gerçekten sevdıysem dinlemeye bayılırdım), sabahları amaaan yaa kalkamıcam azıcık daha uyuyyım 2.derse yetişirim demeyi, sabahları poğaça ile kahvaltı yapmayı( bayılırdım okulda poğça çaya...çay içmeden derse giremezdim derse girmem ama çayımı içerdim yani yoksa kendıme gelemem titrerdim)

Bazen okulda öğrencilerime bakıyorumda akıl bir karış havada beklerki zil çaldın lak lak yapsın kantinde...üç beş dedikodu bakışmalar falan... kopya çekmek için türlü numaralar( hep aynı senaryo demi öğrencilik hayatı) ama ben hiç kopya çektirmiyorum arkadaşlar yaa....

sen çekmedinmi desen çektim ama ne yapayım yaa o ana gelince yapamıyorsunuz izin veremiyorsunuz bazen aay cok katıyım diyorum arada izin veriyorum ama adamlar bu seferde benden korkuyor..enson sınav yaparken öğrenciler sıfır ne yapsam ne etsem artık sınavda ders anlatıyorum değişik ornekler yerıyorum falan yanı doğuda öğrenciler cook zayıff yaa ...
sonra dedım ay bı mudur ya da mufettiş gelse bu sınav mı dersmı anlayamaz yani:)ama ne yapayım adamlar daha türkçe bilmiyor okuma yazma bilmiyor ben ingilizce öğretmeye çalışıyorum yanii....nekadar tezat dimi:(

Buarada lost season3 episode7 izlenmiş bulunmakta akadaşlar..
bu sizide herşey çözümlenecekmi acıga cıkacakmı cok merak ediyorum 5 bilinmeyenli denklem yaa ki benimde matematik eksi seviyelerdedir:) umarım hersey cok acık olur ve oyle bıter
şimdilik bukadar günlük bye

Wednesday, February 7, 2007

BAŞLIYOOR BAŞLIYORR LOST BAŞLIYOOOR

bugun gazetede LOST'un 3. sezonun ikinci bölümü oynuyor dedi yaa ben yanlışmı biliyorum acep 3.sezon 2.bölüm bugun başlıyor..USA'daki arkadaşlar benden önce izlicekler bak şimdi kıskandım yaww:) arkidişler umarım hemen izleyim internete kolaylarda bizde indirip izleriz yani: dıgıturk'ü hayatta bekleyemem hepsini indirdim izledim yani:) ben yeni izlemeye başladıgım için hemen 1. ve 2. sezonu izledim ardarda 3. sezonun ilk bölümlerinide indirdim izledim ama şimdi haftada bir bekle ve izlee ayy bu hiç bana göre değil :(




Oglumun ilk kar fotosu

Monday, February 5, 2007

Neler yaptık neler gördük

Havalar soğudu ve izmir ilk karını dün görmüş bulunmakta tabi bende bunu fırsat bilip oğlumun atkısını beresini taktık çıkıp fotograflarını geçtim.Kameraya aldım. Akşamüstüde önce IKEA (insanlar yememiş içmemiş kendilerini zor atmışlar galıba tıklım tıklımdı yani amaçsız buralara asla gitmem ben yaa)sonrada METRO ye gittik kardeşime sandalde baktık.Orda gezerken bebişimin montu kayboldu kimin elindeydi kim düşürdü çözemedik ama gitti montu ne yapalım oglumun canı sağolsun. Galibe hepimiz nazar deydırmışiz cıkarken hepimizde aman ne yakışmış demişiz cünkü:) Dün akşam ayrıca banyosundada paparaziler(kardeşlerim) kameraya aldı oğlumu..


biraz geriden gidiyor gibi olucam ama cumartesi akşamida oğlumu bırakıp ilk defa dışarıya yemege cıktım. 3 saat falan teyzesi baktı ama aklım cok kaldı yaa insan cok galip oluyor acaba ağlıyormu falan diye düşündüm hep tabı kardesim arada rapor verdı ıyı dıye:) sonrada waffel yemeye gittik herkes aman cok şiştim ay uy derken bende hiç ses yoktu:) tabi bu hiçte iyiye alamet değil:) gecede diğer kız kardeşim babam ve erkek kardeşim hindistandan döndüler onlarla oturduk fotolarına baktık hediyelerimizi aldık tabi:)


Gelelim cuma akşamıda arkadaşlar geldi bize onlarla King oynadık..ben biraz yavaş oynadım kızdıklar ama ne yaparsın elimde değildi bir türlü konsantre olamadım herhalde...Sonrada geçmişten konuşmaya başladım bizim eşler okuldan arkadaş öyle taniştik yani tabi gençlik itirafları ardı ardına geldi:) ben cok kızmam zaten arkadaşta eşimi sıkıştıkdı işte şu kızla ne olmuştu şu ne olmuştu diye ama ben kızmadım tabıi bazılarını bliyordum bazılarını yenı duydum..geçmiş geçmiştir yani ben pek takmam tabi sonra onlardan kosuşunca cumartesı gunu arkadaş sıkıldı somurttu falan ve ya hiç iyi değilmiş konuşmayalım falan dedi:) bende ee sen eşimi sıkıştırdın kendininki neden seni sıkıyor dedim..E tabi herkesin karakteri farklı..



Buarada sevgililer günü yaklaşıyor eşimin göğumgünü ay sonunda gerçi ben sevgililer gününü pek anlamlı bulmuyorm benim miçin bişey ifade etmiyorki neden kutlayayım o gün yaşadığım özel bişey olmadıkı ne doğumgunu nede yıldonumu yani bana ait bir özelliği yoksa neden kutluyayım benim için sevgililer günüm eşimi tanıdığım ilk gündür...o yüzden doğumgunune önem veriyorum ona hazırlık yaparım yane..oğluşum uyanmış gitmem lazım... benden bu kadar see you:)

Thursday, February 1, 2007

Wednesday, January 31, 2007

Günün Sözü:

"ÜÇ KURUŞLUK İNSANA BEŞ KURUŞLUK DEĞER VERİRSEN, ARADAKİ İKİ KURUŞA SENİ SATAR"

Spring 2007 Haute Couture - VALENTINO












Friday, January 26, 2007

SOBEEE

Nescim sobelemiş beni bizede anlatmak düşer ozaman:)

1. 26 yaşındayım 03.08.2005 yılında evlendım ve 14.08.2006 yılında oğlumu kucagıma aldım..Biraz hızlı olmuş dimi ama ne yaparsın Allahın takdiri:P
eho oğlumun benım eşimin baş harflarinden oluşuyor..ingilizce öğretmeniyim daha yeni öğretmen oldum. Ama belki cok param olup farklı bişeyler yapmayı tercih ederdim oğlumu güzelce kendim yetiştirmek benim için cok önemli ..Tabiki mesleğimi çok seviyorum öğrencilerimi çok seviyorum onlarla gerçek arkadaş dost olmayı herzaman tercih ederim ama onlar beni cok sinirli görüyorlarmış..

2. ben evde cok az konuşan biriyim ama okul hayatım boyuca kimse buna inanmadı sınıfta pek öyle olmadı çünkü.... Başak burcuyumdur..Duygusalımdır sulu gözlüyümdür.bana yapılanı hemen affederim insanların unuturum yaptıklarını cabucak...Düşüncelerimi kimse anlamaz sıkıntımı üzüntümü kise cok rahat farkedeemez gizlice ağlamayı tercih ederim ağlıcaksamda cok cabuk sıkıntılarımı anlatamam eşim cok kızar ama boyle işte...başaklar gibi titiz degilimdir..cok dağınığımdır annem cok kızar çünkü o temizlik ve düzen manyagıdır:)

3. evlenene kadar uzun boylu sarışın ve mavı veya yeşil gözlü erkekleri hiç beğenmezdim ama eşim uzun boylu kumral mavi gözlü:) büyük konuşmamak lazımmış yane...

4. püstüklü arkadaşımızı okurken aklıma geldi ben cocukluğumdan beri tırnak yenilmesinden cook huylanırım hatta cocukken tırnak yiyen arkadaşlara pek yanaşamazdım...eşimde yiyiyormuş meğer tırnaklarından hafif belli arada sinirleince götürür gibi oluyor hemen müdahale ediyoruum..bende de dudak yeme var gerçi ya stresten dudağımı yerim ve bizimkiler cok kızmıştır bana bu yüzden

5.Çekmediğim kopya yontemi yoktur bir öğretmen olarak bunu soylemek nekdar dogru bılmem ama bu boyle..Ünv hayatımda hiç kasmadım kendımı sadece gecmek ıcın calıstım bana gore derste dınlemek o zevkı almak daha onemlı kalıcı olmalı yanı ezber yapıp 3 gun sonra unutmak kanıma dokunurdu bende ıstedıgım bılgılerı kafama alır dıgerlerını es gecerdım hep...

6.misafir cok severim hergun birileri gelse kızmam herhalde yorulmadıgım sürece problem yok yani:) buda eşimin kazandırdıgı bir ozellık..

7. oğlumun adını eşim koydu takımını ben seçtim GALATASARAYLI olucak inşallah... maç seyretmeyi severim ama heyecanlı olması lazım herdakika maç seyretmek sıkar yanı

8. Ailemi cok seviyorumm...babamın yerı benım ıcın cok ayrıdır..Kız kardeşimle istanbulda okucaz biz illaki dedik ve kazadık evimizi tuttuk ve 5 sene gecirdik istanbulda iyiki kardeşimle beraber okumuşuz ve istanbulda yaşamışız...

9. Çok meraklıyımdır...Az konuşurum aksıne benimde eşim konuşmayı cok sever...

10.bide evlenmeden 1 sene oncesinde flört dönemimizde eşim benden ayrılmıştı bu galiba benim bilinçaltımda cok yer ettiki çoğu geceler rüyamda eşim beni terkediyor:( bazen evliyiz bazen daha değiliz ama yine ayrılış sahnesi hep aynı eşimde unut artık evlendik bir cocugumuz var gerıde kaldı diyor ams benim elimde değilki ...Şuan hiç kaybetme korkusu yok ama cok görüyorum bu rüyaları..

benden bukaar...tam olmadı gibi geldi ama
bende aqua'yı sobeliyorumm

Wednesday, January 24, 2007

FUNNY

Her yardım isteyene balıklama atlanılırmı??



POOR GUY

Hayvanlar içinde durum cok vahim aldatılmalar işte böyle ortaya çıkıyor:) Bizdede elli eden bişey olsa iyi olurdu....



Hiç denemedim denemeyide düşünmüyorum hayvanları bedensel engelli yapmaya hayır....


Buaralar benden kaçtığı kesin hersabah tartılayım dıyorum olmuyor..hernekadar insanlar kilon iyi desede ne bileyim dogumdan onceki zayıf halımı geri istiyorummm


Monday, January 22, 2007

bu havalar beni hem mutlu ediyor hem üzüyor walla kış gelmedi hiç iyiye alamet değil bu gidiş kuraklık yakındır.. Böyle bakınca dünyada herşey kötüye gidiyor gibi geliyor ve içim sıkılıyor. Yaşama sebebimizi daha iyi anlamamız gerekiyor gibi geliyor bana ve herkesin dünyayı kendi çapında koruması gerektiğini düşünüyorum.

Evlatlarımız veya onların çocukları nasıl bir dünya beklicek acaba belkide okadar uzun olmayacak hayat. Ben çok uçuk teknolojik gelişmeler yerine herşey çabuk tüketilmesin heryer yine yemyeşil olsun betonlar olmasın isterdim.şimdi bakıyorumda herşeyi nekadar çabuk tüketiyoruz yaa nasıl gidir bu dünya böyle bilmiyorum. Umarım herşey iyi olur. Neyse sıkmayayım içinizi...


Bebişimle kahvaltılara öğle yemeklerine akşam yemeklerine başladık:) geçen hafta doktora gittik bizimki sadece 250 gr almış:( ve boyu uzamamış tabi anne sütü yetmiyormuş artık başladık ek gıdalara yavaş yavaş yediriyorum oğluşuma...sanırım mart'ta onu bırakıp gidicem bunu düşünmek istemiyorum ama ne yapayım meslek gereği gitmeliyim:(

misafir geldi gitmem lzım sonra devam ederim

azıcık karamsar gördüm kemdimi yahuu:)

Monday, January 15, 2007

Haftabaşı geldi gerçi ben işe gitmiyorum benim için pek önemiyok ama olsun işte evdekiler işe gidiyor..bende başlayınca baya bi bocalarım böyle bebişle olak iyiydi:)

bugun okul mudurumle hararetlı bır konusma yaptım. Biraz problemli oldu ama sonuç ne olur bilmiyorum tek bildiğim oğlumu bırakmak istemiyorum burda..Neyse kapatayım bu konuyu...haftasonu arkadaslara yemege gıttım hıc keyfım yoktu ama istemeye istemeye gittim.geç saatlere kadar oturucaktık ama 11 gibi geldik eve eşimin arkadası ben ve eşimde sıkıldık kalktık king oynayacaktık ama vazgeçtik.

dünde eşimle oğlumuzu aldık sahilde yürüdük bu izmir halkıda dışarda oturmaya nekadar meraklı yaa az güneş görsünler sahil hep dolu zaten bu sene kış gelmedi daha doğal olarak daha içeri girmediler hep sahildeler:) bizde bebiş güneş alsın diye çıktık gezdirdik oda zaten açık hayada direk uyudu bizde dolaşsın yorulsun etrafa baka baka eve gidince o uyur bizde dinleniriz dedik ama o başka plan yapmış açıkhavada uyudu evde coştu:)

bugun yine lostun 3 bolümünü seyrettim.Eşim gelince kızacak beklemedim diye ama ne yapayım oğlumu uyuturken sıkılıyorum bende izliyorum işte..

Wednesday, January 10, 2007

RUTİN BİR HAYAT

Uzun zamandır birşey yazmıyorum çünkü bişey olduğu yok:( tüm gün oğlumla haşır neşir olup akşam pilim bitmiş oluyor ve şarj etmek için oğlum uyuyunca hemen yatıyorum bende. Bayramdada bizim taraftaydık tüm aile üyelerini gördüm babaanne, dede, amca, hala...bide oğlumda ayca küçük iki bebiş vardı hepsi bir araya gelince cümbüş oldu valla.ağlayan ağlayana:) yani tatil olmadı pek benim için yeniyılada uyuyarak girdim hani derler ya nasıl girersen öyle geçer ben geçen senede uyuyarak girmiştim ozamanlar hamileydim çok uykum geliyordu ve tüm hamileliğimdede uykuya doydum iyice yani..ama elde ne var desen sıfır uykusuzum şimdi:) okadar uyudum ama oğlum olduğundan beri bu sefer ozamanlara hasret kaldım:)ama bu uykusuz zamanlarımda da oğluma bakınca herşey geçiyor...

Pazar günü dışarda kahvaltımızı yapalım dedik arkadaşlarla aldık oğlumuzu çıktık açık büfeydi bir masa yaptık açgözlülük yapıp anlataman çok yedik ama az biraz israfda oldu hele oğlum mızmızşlanınca benim performansım düştü:) devam edemedim.oğlumda bebekleri görünce nasıl gülüyor yaa anlıyor arkadaşları olduğunu galiba...Lost'un ikinci sezonundayım oda iyi gidiyor enazından oğlunu uyuturken onu izliyorum .

Yarın eşim ben ve oğlum uşak yollarına koyulucaz yine benim işlerden dolayı hayırlısıyla kazasız belasız döneriz inşallah....geçen sefer biliyorsunuz bir kaza atlattık